Kayıtlar

ADÊM OLMAK NEDİR, ADÊM KİMDİR ?

Resim
ADÊM OLMAK NEDİR, ADÊM KİMRİR    Bütün Dinler ve Kutsal kitaplar incelendiğinde bu dinlerin, kitaplarının kuralları ve diyanetleri nezdinde de incelendiğinde temelde yaratılışın göbeğini Uhreviyet, Ruhaniyet ve bir Tanrı kesmekte. Semavi Dinler kaynak alındığında üç büyük Dinin ( Muhammedilik, İsevilik ve Musevilik) temelinde Ademî bir yaratılış ile karşılaşmaktayız. Konuyu en başından kapatmak sureti ile şu soruyu kendimize sormaktan imtina etmeliyiz. Eğer tüm varsayımlara rağmen Ademî bir yaratılış doğruysa bile bütün evreni yaratma gayêsinin arkasında Ademî bir topluluğun önüne çıkan her şeyi tahrip etmesi mi yatmakta ? Ademî yaratılışı hakikat olarak kabul edip şu taraftan işe başlayalım.  Tanrı birgün kendi suretinde bir ins yaratacağını söyledi. (Kuran) O sırada Tanrı'nın yanında bulunan Melek ve Cinni varlıklar Tanrı'ya " kendilerinin ona yetip yetmediğini neden başka bir varlık yaratmak istediğini " sordular. Tanrı onlara " ben sizin bilmedikl

İSLAM TARİHİNDE VUKU BULMUŞ İHTİLAFLI BAZI KONULAR ÜZERİNE

Resim
İSLAM TARİHİNDE VUKU BULMUŞ İHTİLAFLI BAZI KONULAR ÜZERİNE KONULAR; • HZ ALİ’NİN HALİFELİĞİ VE MEYDANA GELMİŞ BAZI OLAYLAR DİZİSİ • EMEVİ DEVRİ KURUCU HALİFELER VE YAŞANAN GELİŞMELER • ŞİİLER KİMDİR, ŞİİLİK NASIL DOĞMUŞTUR • HARİCİLER KİMDİR, HARİCİLİK NEDİR HAZIRLAYAN: FATİH KAPLAN 1. HZ ALİ’NİN HALİFELİĞİ VE MEYDANA GELMİŞ BAZI OLAYLAR DİZİSİ: Halife Osman’ın bazı gruplar tarafından öldürülmesinden sonra Halife olan Hz Ali’nin Hilafet dönemi ağır ve siyasi mücadelelerle geçmiştir. Hz Ali, Halife olduğu sıralarda İslam topluluğu kabaca üç gruba ayrılmış durumdaydılar. Bu fırkalaşmaların büyük çoğunluğu Hz Ali’ye Bey’at ederken, Hz Osman’ın öldürülmesini kaldıramayan ikinci bir grupta mevcuttu. Hz Osman tarafı olanlar ise kendi aralarında iki gruptular; birincisi oturmuş olanları izlerken diğer grup yeni Halife’ye tavır koyma durumunda idiler. Tarafsız kalanlar ise üçüncü grup olarak adlandırılmaktaydılar. Hz Ali Halife olur olmaz radikal ve ses getirecek kararları çoktan almaya ba

DİN

Resim
📍Din   DİN VE DEVRİM : Dinlerin oluşumu devrim ile gerçekleşir. İslam bir devrim dinidir. Muhammed ise devrimci bir Peygamber. Nihayetinde devrim; bir toplumu yeni bir ideploji, yeni bir siyasi kimlik, yeni bir Tanrı anlayışı ya da toplumu eskinin kılıfından çıkaran bir olgudur. Yapılan Dinsel devrimler ile bir başka topluluğun siyasi kimliği ya da Tanrı anlayışı nasıl değiştirilebilir gayet tabii sorulabilir. Şöyle ki , İslam ortaya çıktıktan bir kaç yüzyıl sonra İslam'ı yayma eğiliminde bulunan Sömürgeci Emevi devleti, Maveraünnehir kıyılarında yüzbinlerce Türk'ü katletmiş, kadın ve çocukları esir (cariye) olarak almıştır. Türkler'i o dönem güç olarak bastıran Emevi devleti, İslam'ı Türkler arasında yayma fırsatı yakalamıştır. Bu gelişme İslam dininin Türkler arasında yavaş yavaş tanınmasına neden olmuştur. Emevi'nin bu noktadaki amacı İslam'ı yaymak, farklı milletleri mevali kimliğine büründürerek onların siyasi ve dini kimliklerine el koymaktı.

YEDİ ULU OZAN

Resim
Yedi Ulu Ozan, Alevi-Bektaşi inancına göre deyiş ve şiirleri ile Alevi inancını halka anlatan, yaşadıkları dönemden bugüne sözlü edebiyat ile aktarım yapan, kimi Hükümdar-şair, kimi halktan, birçoğu ise Ehlibeyt soyundan gelen kimselerdir. Dönemin siyasi sorunları hakkında halka ışık olan, Arapça ve Farça gibi lisanları bilmemelerine rağmen, eserlerini halkın anlayacağı şekilde Türkçe veren ozanlardır. Alevi inancı için verdikleri mücadele, katlandıkları zulüm ve eserlerindeki, insanları cezbeden içerikler nedeni ile de kendilerinden sonraki ozanları etkilemiş ve tarihe Yedi Ulu Ozan olarak geçmişlerdir.  -SEYYİD NESİMİ (14. VE 15. YY ) Asıl adı İmadeddin Nesimi olarak bilinsede,yüzyıllardır Seyyid Nesimi mahlası ile bilinen, 14. yy'ın Türkmen Hurufi şairlerindendir.  Şiirlerini Türkçe, Arapça ve Farça gibi farklı dillerde yazmıştır. 1370 yılları arasında dünyaya geldiği kesin olmamakla birlikte tahmin edilmektedir. İran kaynaklarına göre Şiraz ya da Şirvan&

Zeytindağı'ndan Kesitler.

Resim
• Bugün çok ehemmiyetli bir vazife yapmaya gidiyorum, inşallah muvaffak olurum, dedi. Enver kendisini öğle yemeğine alıkoydu. Sofrada Necip Bey bahsi açtı, dili döndüğü kadar konuştu. Enver sonuna kadar konuştuktan sonra: -Vah Necip Bey vah, dedi, seni de zehirlemişler. Sen ki maneviyata inanırsın, bilmiş ol ki, Ben Allah tarafından büyük Türk Hakanlığını kurmaya vekilim. Git evinde rahat uyu ! Necip Bey eve döndüğü vakit, şöyle diyordu:  - Eğer bu adam Harbiye Nazırı, Başkumandan Vekili ve Yaver-i hazret-i şehriyarî olmasa, yeri doğrudan doğruta tımarhanedir.                                       * • Çıplak İsa, Nâsıra'da marangoz çırağı idi; Zeytindağı'nın üstünden geçtiği zaman, altında, kendi malı bir eşeği vardı. Biz Kudüs'te kirada oturuyoruz. Halep'ten bu tarafa geçemeyen şey, yalnız Türk kâğıdı değil, ne Türkçe ne de Türk geçiyor. Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizden değildi. Sokaklarda turistler gibi dolaşıyoruz. Kemame kilisesi

Eşekler neden aptallığın simgesi ?

Resim
En güçlü ve en zeki hayvanlardan biri olmasına rağmen, Eşekler hakkındaki bu olumsuz algı yüzlerce yıla dayanan önyargılar ve basitleştirilmiş duygulardan ibarettir. Ve aynı zaman da bu olumsuz algı Eşeklerin, genellikle basit fikirli, işe yaramaz ve aptal olarak tasfir edilmesinden kaynaklanmaktadır. Aslında birçok hayvandan daha zeki oldukları, güç ve pratik olarak çoğu işin üstesinden geldikleri aşikardır. Eşeklerin aptal tasfiri çok eski kültürlere, toplumlara ve hatta mitolojilere kadar dayanmaktadır. Yüzyıllar öncesinde vasıta olarak kullanılmaları, birçok çiftçinin işinin neredeyse yarısını yüklenmeleri, gerek nakliye gerekse diğer işlerde hunharca kullanılmaları Eşeklerin ne kadar çalışkan, insanlığa ayak uyduran zeki bir hayvan olduğunun kanıtıdır. Yüzyıllar öncesinin, belki de günümüz köylerinin bazılarında halen vasıta aracı olarak kullanılan Eşekler, bir At kadar değer görmemiş olduklarından hep olumsuz izlenimler yaratmıştır. Eşeklerin, toplumlarda köle hayvan

BERABER KEŞFEDELİM.

Resim
Yetenek, kabiliyetleri keşfetmekle başlayan bir olgudur. Tabii bunun belli aşamaları vardır ve kendi kendine gerçekleşmesi mümkün değildir. Yetenekli olmak veya hiç olmayan bir yeteneği sıfırdan inşa etmenin yolları vardır. Eğer temeli sağlam bir eğitim almadıysanız ve onlu onbeşli yaşlarınız sadece oyun oynamakla geçtiyse, sonradan kazanmak istedeğiniz yeteneklerin inşa aşamasında zorlanmanız çok olağan bir durumdur. İnsanlar onlu yaşlarından itibaren iyi olduğu alanlar hakkında onun bir heves olduğunu düşünürler. Ancak yirmili yaşlarda iseniz tam aksine ilgi duyulan yeteneklerin bir heves değil, hayatınıza enjekte olmuş bir gereklilik olduğunun farkına varırsınız. Çocukluğunuz boşa geçtiyse ve aklı selim belli bir yaşa geldiyseniz, kendimle tanışıp o alanda çığır açmak istiyorum diyorsanız, öncelikle kendinizi keşfedip kabiliyetlerinize yön vermemiz gerekir. Tabii bunu yaparken başkalarına, kimin ne yaptığına, nasıl başarılı olduğuna bakmayın. Bakın, çevrenizi keşfedin am